Hangi Durumlarda Ağlarız?

Panik Atakta En Çok Sorulan Sorular ve Cevapları
14 Haziran 2017
Ruh Sağlığı Nasıl Korunur?
19 Temmuz 2017

Ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar”

“Erkek adam ağlamaz”

“Sulu gözlü

“Dokunsalar ağlayacak gibiyim”

“Allah aşkı için göz yaşı döküyor”

Ağlamakla ilgili yukarıdaki gibi bir çok sözler söylenmiştir.Ağlamak çok doğal  ve olması gereken bir davranıştır.Evren içerisinde onun küçültülmüş bir örneği olan insan evren içindeki genel düzen ve ahengin bir parçasıdır.Dolayısıyla var olan hiçbir özellik boş ve anlamsız değildir.

Ağlamayı doğuran uyaranlar hem hüzün verici hem de sevinç uyandıran uyarılardır.beyin duygusal merkezlerinde çıkan emirlerle göz yaşı bezleri faaliyete girer ve göz yaşı üretilmeye  ve akmaya başlar.Tabii ki bu arada stres gerginlikler, aşırı sevinç ve heyecan giderilmiş ve yatıştırılmış olur.insan kas ve sinir sistemini yatıştıran bir işlevi vardır.

Bazen ağlama olayı normal sınırları aşar ve kişinin yaşamını olumsuz etkileyebilir.Kişilik problemi veya psikiyatrik bir bozukluğu olan bir çok insanda ağlamanın”dozu”kaçar aşırı ağlamanın en sık göründüğü durumların başında depresyonlar gelir Duygu dünyasında ve düşüncesinde hassasiyet gelişen alıngan olan,yolda gördüğü bir dilenciye,özürlü insana vs acır hemen ağlayabilir.veya birisinin bir sözünden,davranışından yanlış anlamlar çıkarıp üzerine alınıp ağlayabilir.geçmişteki çok mutlu anlar veya geçmişteki olumsuz günleri hatırlayıp yine ağlayabilir.

Depresyon un  getirdiği enerji azlığı,yorgunluk ve isteksizlikten dolayı çocuklarına, eşine, işine karşı görevlerini yerine getirmeyen depresyonlu insan kendini suçlar ve üzüntüden ağlar.Çocuklarına tahammül azlığından onlara bağırabilir, dövebilir;

Sonra da pişman olup ağlayabilir.

Depresyon yıllarca sürebilir ve kişide yıllarca hep duyar ve “sulu gözlü” biri olabilir.Depresyon dışında yoğun bunaltı ve panik yaşayan insanlarda sıkıntılardan dolayı ve dertlerine”çare bulamamaktan”dolayı sık sık ağlar, Çekingen ,utangaç ve sosyal ortamlarda yüzü kızaran, çarpıntısı olan, elleri, sesi titreyen, sıkıntı yaşayan ve çevrenin baskılarını üzerilerinde hisseden, hep yanlış yapacakları endişesi taşıyan “Sosyal fobik” insanlar da sık sık ağlarlar.Bu insanlar depresyon da  yatkındırlar.çok alıngandırlar.

Bu yüzden tepkilerini dışa vurmaz ve “içe atarlar” ve de ağlarlar.Bazen de çevrenin hiç beklemediği bir şekilde ani tepkisel davranırlar.Diğer yanda anne-babaları ve diğer büyükleri tarafından sürekli eleştirilen aşağılanan ve diğer insanlarla mukayese edilen çocuk ve gençler, tepkilerini daha çok ağlayarak belli ederler tekrar belirtelim yeri geldiğinde hepimizin ağlaması kadar doğal bir şey yoktur.Bizim vurgulamak istediğimiz ağlamanın kişinin bir  özelliği, bir davranış biçimi halini almasıdır.

Dikkat edilirse insanoğlu dünyaya merhaba derken ağlayarak der ve öldüğünde de arkasından ağlayan insanlar bırakarak dünyaya veda eder.problemler nedeniyle sık sık ağlayan insanların ailevi sosyal, ekonomik vs ilişkileri  bozulur.Özellikle çocuklar”en küçük bir şeyde”ağlayan ebeveynler karşısında kendilerini zayıf, güçsüz hissederler.özgüvenleri eksik yetişirler.Mizacın dalgalandığı manik-depresif hastalar bazen gülerken ağlayabilirler, ağlarken gülebilirler.Bazı şizofrenik hastalar da yerli yersiz gülüp ağlayabilirler.Zeka özürlü insanlarda ağlama ve çocuksu davranış çok sık görülür.

Bazı sara(epilepsi)hastalarında da nöbet geldiğinde ağlama davranışı ortaya çıkabilir veya psikolojik bayılma yaşayan hastalar da”bayılmadan çıkarken”ağlamalar görülebilir.Bu yüzden normalin üstünde ağlama davranışı olan insanların psikolojik bir tedavi görmeleri hem kendilerini, hem de çevre sağlığı için uygun olur.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir